We just submitted to the Los Angeles Turkish Film Festival with the Echo Short Film.



Watch Echo Trailer Here ;

Sadece Tanrı Affeder

 

Nicolas Windin Refn Danirmaka'lı sinema dünyamıza "Driver" adlı filmiyle hızlı giriş yapmış bir yönetmen. Driver filmiyle kendine has stilini birazda olsa biraz tattıran NicolasSadece Tanrı Affeder ile Tarantino'ya atıfta bulunuyor.

Madrugada - This old house






.

..there's a boy and a girl who know all the wrong words." 


Festival Sorunsalı




50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’na 68 film başvurdu. Festivalin 50 yıllık tarihinde rekor anlamına gelen 68 film, Altın Portakal’ın en iyileri arasında yer almak için ön jüri karşısına çıkacak.
Portakal’a bu yıl başvuran ilk film sayısında da bir rekora imza atıldı. 50. Festivale başvuran 68 filmin 46’sı yönetmenlerinin ilk filmlerinden oluşuyor.




 
Yazıya şu cümleyle giriş yapmak en doğrusu olur sanırım ;

Aşk öyle bir şey ki kelimeler onu tanımlayamaz. Siz siz olun bırakın onunla oynamayın yahut bozarsınız ya da bitirirsiniz. Aşkı bırakın aşk olarak kalsın,  aşk aslında ne bir roman ne bir hikaye ne de bir masal ne de şiir. Bizler aşkları hep oralarda görmedik mi ... kavuşamazsınız aşk olur demiş şair kelimelere dökmeye çalışmış zira aşk insanı sarhoş etmiş öyle sıkıştırmış ki kelimelere kusmuş insan onu. Aşkı siz yaratamaz yazamazsınız. Sadece bir gün bir bakarsınız ki kapı çalmış aşk gelmiş.

Echo Short Film




"Echo" is minimalistic short film tells the short moments through the human mind. Expectations and not knowing about the future with the affection of past, waiting is our unavoidable destiny. Facing with your destiny or results of your choices shape the life and causes a inexplicable chaos in mind. Echo is a story where a man looks for an answer for his life...





Hayat öylesine bir yol ki betimlemesi imkansız, belki tek bir kalıba sığdıralacak kadar basit ama insan için karmaşık, bir köprüden geçiş hakikat köprüsü değil çünkü hakikatın ne olduğunu bilmiyorsunuz.
Sezilerinize güvenerek aşağıda ne olduğu belli olmayan hatta geçebilmeyi başardığınızda geçmenizin vebalinin veya sonuçlarının kestirelemediği  sallanıp duran tahtadan emanet bir köprü ki yıkılmaya, çökmeye meyilli.

Ah İnsan !

  
                


"Tanrı'ya inandığımızı düşünüyoruz, iyi zamanda Tanrı'yı unuturken veya yok sayarken kötü zamanda Tanrı'nın dostluğuna ve merhametine sığınıyoruz ölüm ve yaşamın gizemleri karşısında deli gibi korkuyoruz. Toplumsal çekişme içerisinde kendi kimliğimize yenilerek fazlasıyla kendimizi merkez alıyoruz ama kendi benliklerimizin sınırlılığı düşüncesiyle baş edemiyoruz. İnsan aklının muhteşem ve hatta kusursuza yakın olan bilgisayarldan bile katlarca daha mükemmel olduğuna inanıyoruz, İlerlemeye ve aklın gücüne inanıyoruz, ama insan doğasının karanlık yönleri de bizi ele geçiriyor. Doğanın en üstün yaratığı olduğumuza inanıyoruz ama bir köpek bile bazen kalbimizi sancıtıyor. En mükemmelin biz olduğuna inanırken açlıktan ölen insan sayısı neredeyse hayvanlarınkini aratmıyor. Yaşadığımız dünyada yaşayabilmeyi becerebilmişiz gibi başka gezegenlerde yaşam arıyoruz. İnsanın gerçekte ne olabileceğini çözmüşüz gibi insanlıktan söz ediyoruz. İyiliğin var olduğuna inanırken aslında kötülüğün varlığından iyiliğin olduğunu unutuyoruz. Evreni kontrol altına tutacak gücü olduğumuza inanırken bir doğal affetle tekrar Tanrı'nın kollarına koşuyoruz. Efendilikten ve herşeyden en önemlisi insan olmaktan bahsederken aslında paranın insan olmayı belirleyen şey olduğunu unutuyoruz. Tanrı'ya inandığımızı düşünüyoruz çünkü insanlara cenneti vaad ediyor... ama bilmiyoruz ki patronunuz para vermese niye çalışasınız. Tanrı'ya inandığımızı düşünüyoruz çünkü cehennemden korkuyoruz. İnsan olduğumuza inanıyoruz çünkü öyle düşünüyoruz ama insanı insan yapan kavramların gerçekte neler olabileceğini bilmiyoruz. Seks saplantımız var, ama imgelemden korkuyoruz ve sarsılmaz tabularla kendimizi korumaya alıyoruz. Eşitliğe inanıyoruz, ama alt sınıflardan nefret ediyoruz. Kendi bedenlerimizden korkuyoruz ve her şeyden önemlisi ölümden korkuyoruz.




top