Aşk Bir Skeçtir..

Evet kaydadeğer kısa filmler paylaşmaya devam ediyorum. Fransız kısa filmi izleyiciye tokat gibi geliyor.


FİLMİN MANTIĞI


Her insanın hayatı, dünya da başka bir insana bağlıdır. Her insanın aslında bir ikizi vardır. Bu ikizlik aynı anneden veya babadan döllenme şekliyle değil karakter olarak birbirinin ikizi olması şeklindedir. Ama birebir olmalarına rağmen aynı işleri yapmamaları, zamanın şartlarının her zaman değişik olması nedeniyledir.


Galakside tek bir dünya yoktur. Birbirine paralel çok sayıda dünya vardır. Her paralelde aynı karakter devir daim şekilde 2 kez yaşar. İlki ve ikincisini yaşaması tamamen yapacağı seçimlerin birbirine paralel olup olmayacağını anlamak içindir.Farklı paralellerde yaşamasının sebebi ise sonsuzluğun tanımını insanın beyninin kaldıramamasıdır.

İlk yaşam tamamen özgür seçimlerde olur. Önceden nelerle karşılaşacağı belli değildir. Hiçbir senaryo yoktur. Tamamen kendi seçimlerini yaparak önüne gelen sınavda başarılı olmaya çalışır. İkinci yaşamında ise artık yaşadığı ilk hayatının senaryosunu yaşar. Bazen eski yaşamını anımsar( de ja vu ), bazen kendinin geleceği görme yetisine sahip olduğunu düşünür(aslında senaryoyu görerek). Ama ortada bir senaryo vardır olaylar aynen gelişir ve karakter yine aynı olduğu için aynı seçimleri yapar çok ufak sapmalar haricinde. Ve artık sınavını vermiştir. Bundan sonra artık insan beyni sonsuz yaşamı kaldıramayacağı için insana cehennem veya cennete gidip sonsuz yaşam verilmesi yerine, tekrar dünyaya gönderilip cehennem veya cennet gibi bir yaşam verilir ve bu sonsuza dek sürer.

Bu ilahi bir sistemdir ve herkes bu şekilde hatasız şekilde sınanır.

Metin Canel

http://seksenikiondokuz.com/blog/wp-content/uploads/2009/08/1453-Fetih.jpg

Gelecekte çekmek istediğim muhteşem bir yapıttır İstanbul’un Fethi ki fetihe yakışan bir muhteşem filmide yapılmalıdır. Filmi yapmak isteyen Recep İvedik’in yapımcısı Faruk Aksoy’un röportajınıda okudum bir çok nokta var çok iddialı konuşmuş.
Böyle bir film yapılımı kısa sürede bitemez ki fragman dediğiniz videodanda belli gelişi güzel bir çekim var( Panorama müzesinin tanıtımda kullandığı video ) . Böyle bir hikayeyi film yapmak için dünya aşamadan geçmek gerekli bir kere senaryosunu en az 1 senede hazırlanır zaten , çok büyük bütçeler ayırmak gerekli ayrıca kadrosuna hakim bir yönetmen gerekli bunlar ne yazık ki bizde mevcut değil. Film olacaksada hayal kırıklığı olur. Filmi yapmaya kalkışanda Recep İvedik yapımcısı Faruk Aksoy… ne diyeyim başarılar dilerim ancak Mart 2010 da çıkacağını belirtmiş çok şaşırdım hani bir Recep ivedik çekmiyoruz ki Faruk Efendi çok önemli bir konuya girdin ve film yapmak istedin umarım batırmazsın..

Panorama 1453 Tarih Müzesi’nin hazırlattığı mükemmel İstanbul’un fethi videosu

Benzer stilde filmlere bakarsak Truva,Yüzüklerin Efendisi v.b ne tür aşamalardan geçmiş ve ne tür paralar harcanmış bir bakılmalı yani filmin zaten Mart 2010 da duyurulması beni korkuttu zaten Faruk Aksoy umarım dediği gibi film çıkarır ama normalde kendisinin dediği gibi 100 milyon dolar bütçenin yetersiz olacağı bir filmde onun 3 de biri bir bütçeyle böyle bir film yapmaya kalkışmak büyük cesarettir.
İlerleyen günlerde daha geniş yazı ile döneceğim arkadaşlar röportajıda okumanızı tavsiye ederim..

Fetih 1453′ün çekimlerine ağustos ayında başlayacaklarını açıklayan Aksoy, iddialı konuştu: ”1,5 aya kadar cast çalışmasını tamamlarız. Ben taşın altına elimi soktum ve altından kalkacağıma inanıyorum. Öyle bir film yapacağım ki, kendimizle gurur duymayı öğreneceğiz.”


Herkesin “Neden tarihimizi anlatan bir film yapamıyoruz, Hollywood gelip çekecek!” diye hayıflandığı bir dönemde, İstanbul’un fethini konu alan filmin startını verdiniz. Proje nasıl ortaya çıktı?

- Tarihimizle ilgili ne kadar bilgisiz olduğumu fark edince bu işe sarıldım. Şimdi biz, zeka ve bütçesel anlamda elimizden gelenin en iyisi yapmaya çalışacağız. İddiam şu, “300 Spartalı”, “Gladyatör” lezzetinde bir film yapacağız. Neyse, bu kararı verdikten sonra İstanbul’un fethi ve Fatih Sultan Mehmet’le ilgili çok sayıda kitap okudum. Ve bu anlamda hiçbir şey bilmediğimi fark ettim. Beni bu filmi yapmaya en çok ikna eden şey de bilgisizlik oldu. Ki üniversite mezunu, iki dil bilen bir adamım ben. Bu filmi çok fazla insana seyrettirmeyi becermeliyim ki, herkes bildiğinin ne kadar az olduğunu fark etsin ve kendimizle yeniden övünebilecek bir dünya kuralım..

Fatih’i anlatmak, fethi anlatmak her anlamda çok zor, riskli ve cesaret isteyen bir iş. Endişeleriniz var mı?

- Allah yardım edecek.. Ama zoru başaracağız. Cast’la ilgili endişelerim var. Bugüne kadar hiç ortada olmamış, dizilerde, filmlerde oynamamış insanlarla çalışmak istiyorum. İşin en zor kısmı da bu zaten. Yani Fatih Sultan Mehmet’i oynayacak kişiye karar vermek. Çalışmalara başladık. Ben taşın altına elimi soktum ve altından kalkacağıma inanıyorum.

Filmin adı “Fetih 1453″ değil mi

- Evet..Biz filmi, 1451’den, yani fetih planlarının yapıldığı andan itibaren işlemeye başlayacağız. Filmde Molla Gürani’yi de yani Fatih’i yetiştiren üstadı da göreceğiz. Sultan’ın çocukken aldığı bu eğitim sürecine de yer vereceğiz.

Bütçesi ne kadar?

- Şimdi Hollywood’da bu işin bütçesi 100 milyon dolar civarındadır. “300 Spartalı”nın bütçesi 70 milyon dolardı. Tabii ki biz bu filmi, bir Hollywood filmi gibi binlerce metrekare duvar inşa ederek yapamayacağız. Bizim filmimizin bütçesi de 100 milyon doların onda biri kadar olacak. Bu da iyi bir bütçedir.

Yavuz Sultan Selim’in filmi yapılıyor. Tolga Karel canlandırıyor hatta..

- Oyuncuları, fotoğrafları gördüğümde hakikaten şaşırdım. Komedi mi yapıyorlar, ne yapıyorlar, bilmiyorum.

Mustafa Altıoklar yıllar önce “İstanbul Kanatlarımın Altında” filmini yaptı. Bir dönemi anlattı.. Bu anlamda ilk film deniliyor. Siz ne diyorsunuz?

- Bence o, dönemin seyirci sayısı düşünüldüğünde, göreceli olarak gişede başarılıdır ama çok da başarılı bir film değildir. Çok da speküle edilmiştir ve öyle ön plana çıkmıştır. Biz spekülasyonsuz yapacağız. Fethin bütün ana damarını anlatırken, millet olarak ne kadar güçlü ve cesur olduğumuzu göreceğiz. Bu filmi seyrettikten sonra kendimizle gurur duymayı öğreneceğiz.

Peki.. Bu proje size hazır mı geldi?

- Projeyi birlikte yöneteceğimiz arkadaşımız Hamit Keleş, bu çalışmayı iki yıl önce İstanbul Belediyesi için yapmış. Sultanahmet Meydanı’nda da fethin kutlandığı gün, bir perdede gösterilmiş. Hamit, yakın arkadaşım. Bunun filmini çekmek istediğini söyledi. Ben de ikinci “Recep İvedik”i tamamladıktan sonra Hamit’i çağırıp “Bu işi yapalım” dedim. Senaryonun üzerinde Cahit Taşçıoğlu çalışıyor. Birkaç senaristle daha çalışıyoruz. Sonra metinleri bir araya getireceğiz.

Danışmanınız kim?

- Bütün hocaların hocası Halil İnalcık.. O anlamda bir hataya düşeceğimizi asla düşünmüyorum. Biz zaten dokümanter bir drama yapacağız. O yüzden de şu an bizimle National Geographic ve History Channel bağlantıya geçti. Filmi satın almak istiyorlar. Bu bizim doğru bir karar verdiğimizi düşündürüyor. Biz bu işi iyi yaparsak, yarın Amerikalı gelecek ve “Gelin beraber bunun yalnızca filmini yapalım” diyecek. Bir şey yapmadan Amerikalı’yı ikna etmek zor.

Şimdi filmle ilgili tabii ki eleştiriler de olacak. Mesela Ulubatlı Hasan tartışması kesin yapılacak. Birileri Ulubatlı Hasan yok diyor ya… Siz filmde bu karakteri kullanacak mısınız?

- Tarihi herhangi bir bilgiyi çarpıtmadan yapacağız. Birileri Ulubatlı Hasan yok diyor, tamam. Fakat birisi o sancağı oraya dikti mi, dikti. Ama adı Ulubatlı Hasan ama Kastamonulu Osman, ne fark eder? Bizim bilgimiz Ulubatlı Hasan ise, ben onu Ulubatlı Hasan olarak bırakacağım. Tabii Halil Bey de onay verirse. Ama onay vermezse ben o sancağı oraya yine diktireceğim fakat Ulubatlı Hasan demeyeceğim. İsimler önemli değil…

BÖYLE FETİH Mİ OLUR DEDİRTMEM

“Böyle fetih mi olur, böyle Fatih mi olur, bu reva mı?” denilecek bir film yapmam. Yaparsam da o filmi çöpe atar, çıkarmam. Ama çok güzel bir film yapacak, bu filmle Türk sinemasının çıtasını yukarı çıkaracağım. Herkes bu filmden sonra, yaptığımın daha iyisini yapmak zorunda kalacak.”

FATİH ROLÜ İÇİN OYUNCU ARIYORUZ

Film ne zaman vizyona girecek?

- 2010’un mart ayında… Bu arada sadece makyaj desteği, bazı efekt desteği ve dublörler yurtdışından gelecek. Onun dışında yurtdışından hiçbir oyuncu ile görüşmedik, görüşmeyeceğiz de. Çünkü Fatih 21 yaşında bizim filmimizde. Yurtdışında 21 yaşında bir star yok. Star olmayınca da yabancı bir oyuncuyu oynatmanın manası yok. Şimdiden Fatih için araştırmalara başladık. Bulacağımızı ümit ediyorum. Çok yere baktık, hâlâ bulamadık. Bu röportaj umarım aracı olur bize. Kapımız, Fatih’i oynayabileceğine inanan her genç oyuncuya açıktır, bekliyoruz….

Taron Lexton Röportajı Yakında !!

Ödüle doymayan "Struck" kısa filminin genç yönetmeni Taron Lexton merak ettiğim soruları yanıtlayacak bu kısa süre zarfında sizde merak ettiğiniz soruları mail adresime bırakabilir veya blog yorumlarına yazabilirsiniz.


The Director - Taron Lexton

top