Avant-Garde Sinema Üzerine

 http://cinemawithoutborders.com/files.php?file=daliSpellbound_545434679.jpg

DİYELİM Kİ SADECE GERÇEKLİĞİN SINIRLARINI DENİYORDUM. NELER OLACAĞINI MERAK ETTİM. HEPSİ BU: SADECE MERAK. JIM DOUGLAS MORRISON, 1969.
Bir şekilde ‘sinema’ adını almış olan yaşam-tarzı [evet, bir sanatın çokça ötesinde] benim için hep ‘avant garde’ ön takısıyla beraberleşip; ‘avant garde sinema’ adına bürünmüştür, ya da ters bir anlamla ben, her sinema dediğimde ve ya ondan bahsettiğimde muhakkakki avant garde olandan yani –dahası- tek olan, aslolan sinemadan bahsetmişimdir. Deneysellik sadece sinema sanatının temel taşlarının mekanik sürecinde ve sonrasında; film çekimlerinde varolan –yaşayan- bir şey miydi, elbette ki değildi, varoluş; başladığı andan itibaren, öncesi ve ölümün getireceği sonralıkla ve yaşam sürüldüğü zaman dilimi boyunca, tamamı ile ve tüm anlamıyla bir deneysellik idi zaten.


  

Manifestolar genellike yırtılmış, kenara atılmış politika akan, estetik ve tarihi barındıran sayfalar olarak anılarak günümüze gelmiştir aslında. Ama film gerçeği manifestolarda gizlidir. Yırtılmak üzere olduğuna inandığınız bir manifestonun inandırıcılığı, onun nasıl ele alındığına ve bakış açısıyla doğrudan ilgilidir. Film manifestolarının tarihi ironik olarak çok yaygın olarak bilinmesede aslında her tarafa nüfuz etmiştir ve kesinlikle “ilk sinema” başlar başlamaz manifestolarda ortaya çıkmaya başlamıştır. En erken manifesto oldukça kısa ve keskindi ;
 


       ''Demek bu hayat ve mevt içinde yuvarlanan, toplanıp dağılan varlıklar içinde başka maksat var. Şu ahval, taklit ve temsil için, tertip edilen duruma benzer. Nasıl büyük masraflarla kısa toplanma ve dağılmalar oluyor. Ta ki suretler alınsın, terkib edilsin. Sinemada gösterilsin. Onun gibi dünyada kısa bir müddet zarfında  hayat geçirmenin bir gayesi şudur ki, suretler alınıp terkib edilsin, amellerin neticesi alınıp hıfzedilsin, mecma-yı ekberde muhasebesi görülsün.



Manifestolar genellike yırtılmış, kenara atılmış politika akan, estetik ve tarihi barındıran sayfalar olarak anılarak günümüze gelmiştir aslında. Ama film gerçeği manifestolarda gizlidir. Yırtılmak üzere olduğuna inandığınız bir manifestonun inandırıcılığı, onun nasıl ele alındığına ve bakış açısıyla doğrudan ilgilidir. Film manifestolarının tarihi ironik olarak çok yaygın olarak bilinmesede aslında her tarafa nüfuz etmiştir ve kesinlikle “ilk sinema” başlar başlamaz manifestolarda ortaya çıkmaya başlamıştır. En erken manifesto oldukça kısa ve keskindi ;


Ultimum Short Film Teaser/Trailer (2014)

Işık Kardeşliği


Sinemaya gitmek bir grup ayinidir. Kişi karartılmış mekana girer ve sessiz cemaate karışır. Tıpkı bir kilise ayini gibi belirlenmiş zamanda gösteriler başlar. İçeri girip çıkabilirsiniz ancak tıpkı cemaat evlerinde ve pueblo danslarında olduğu gibi saygı ve huşu göstererek sessiz olmanız gerekmektedir.  Orada sunak boşluğunun üzerinde, bizlerin de katılmayı umduğu bir ayin gerçekleşmektedir. 


Sonra gölgeler arasından ışığın ilk hüzmeleri beliriverir. O yüce projektör yukarıda arkamızda durur. Küçük ışıklar söndürülmelidir ki büyük ışık karanlığı delip geçebilsin. Ah, neredeyse her şeyin ; hayallerimizin, aptallıklarımızın ve mutluluklarımızın, doğum, tutku ve ölümümüzün makaradan çözülüşüne bakın.

Aydınlanmayı gerçek dininiz olarak kabul etmeye gönüllü müsünüz ?

Aydınlanmak istiyor musunuz ?

Aydınlatıcı olmak istiyor musunuz ?

Çok yerinde bir şekilde Lumiere adını taşıyan Fransız iki kardeşin 1895'te kurduğu Işık Kardeşleri Tarikatı'na katılmak istiyor musunuz ?

James Broughton

Upcoming Short Film Project " Ultimum"




"Ultimum will tell about the middle-aged guy who experienced incessant hapless incidents in a
 very short time. At the very catastrophe time of his life he discovered unusual points and make the things shaped again by undefined occurence of a mysterious guy near him." 






Release Date 

June 15, 2014 



Genre 

Pyschology,Drama 



Studio 

Pirana Film 



Starring 

Michael Parks Masterson, Siyamek Rezael 



Directed By 

Bahadır Karasu 



Written By 

Bahadır Karasu 



Screenplay By 

Bahadır Karasu 



Produced By 
Ekrem Doydu







"If you watch a film without good taste of music it'd be like eating a food without salt. You never can get its real taste". So thanks to Bryan Nguyen Lukasz Lowkis Panos Panakos for their contribution making the film better with their musical talents."










What is Michael Masterson Saying ?









Early Teaser




Like facebook page for latest updates !

Nymphomaniac Sentezi – Vol 1



Lars Von Trier kuşkusuz Avrupa sinemasının en farklı kişiliklerinden. Ne yaptı diye değil neler yapmadı diye sormak bu adam için en doğrusu olur. Antichrist’ten bu yana ve daha öncesindede ilgi çeken ve anlaşılmayan bulanık ve bir o kadarda baş kaldıran filmlere imza attı.Auteur dediğimiz şahısların önde gelenlerinden öyle ki dogma 95 manifestosunun yaratıcılarından ve daha sonra ise kendi manifestosunu yaratan bir adam. Şu ana kadar yaptığı filmler asla tekdüze değil aksine tamamiyle kendini tatmin etme amacıyla kendi manifestosunu tatmin eden çok yüklü şahsi filmler.




Yapımcı : Semih Yemişçi
Sunucu : Semih Yemişçi
Kamera : Tufan Küçükaslan
Grafik Animasyon : Riyan Kartal Erdal Can
Kurgu : Salim Güven
Line Tv 2014


top