Festival Sorunsalı




50. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’na 68 film başvurdu. Festivalin 50 yıllık tarihinde rekor anlamına gelen 68 film, Altın Portakal’ın en iyileri arasında yer almak için ön jüri karşısına çıkacak.
Portakal’a bu yıl başvuran ilk film sayısında da bir rekora imza atıldı. 50. Festivale başvuran 68 filmin 46’sı yönetmenlerinin ilk filmlerinden oluşuyor.




Kısa Film ve Belgesel’e de ilgi çok büyük

50.Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali’ne başvuruda bulunan kısa film ve belgeseller de belli oldu. Portakal’a bu yıl kısa film yarışması için 206, belgesel film yarışması için 99 film başvurdu. Yarışmaya başvuran 99 belgeselin 45’i yönetmenlerinin ilk filmlerinden oluşuyor.

Genç sinemacılara ödül dopingi

50. Festivalde en iyi ilk film, en iyi belgesel, en iyi kısa film ödülleri artırıldı. Ulusal uzun metrajda en iyi ilk film ödülü 55 bin TL’den 100 bin TL’ye; geçtiğimiz yıl 15 bin TL olan en iyi belgesel film ödülü 30 bin TL’ye; geçtiğimiz yıl 10 bin TL olan en iyi kısa film ödülü 15 bin TL’ye yükseltildi.

Ulusal uzun metraj film yarışmasında birinci gelen film 350 bin TL ile ödüllendirilecek. Uzun metrajda en iyi yönetmen ödülü 55 bin; en iyi senaryo ödülü 35 bin, en iyi görüntü yönetmeni ve en iyi müzik ödüllleri 30’ar bin TL olarak belirlendi. En iyi ilk belgesel filme ise 5 bin TL parasal ödül ve Altın Portakal heykeli verilecek.



46 başvuru ilk film, toplam 68 film. Nicelik mi nitelik mi? İşte tüm mesele bu. Filmlerin çoğunun herhangi bir stüdyoda kaydı yoktur. Yani bir fotoğraf makinesi ile çekilen, bilgisayarda kurgulanan hayatlarında yönetmen yardımcılığı bile yapmamış arkadaşların cesaretine hayranım. Ön jürinin işini zorlaştırmaktan başka bir şey değil bu. Türkiye'de an itibarı ile festivalde yarışabilecek yılda ancak 15 film çıkar. Birde bu işin bir endüstri tarafı var, üç beş kuruş harca üç yüz elli bin büyük ödüle ortak ol. Öteki tarafta karambolden yüz binlerce lira harcanan filmler ön jüriyi bile aşamıyor sonra gidiyor Montreal'de büyük ödül alıyor, at izi it izi iyice birbirine karışmış, en iyisi hiç bulaşmamak, kim ne halt yerse yesin. Meslek birliğine, sendikaya kayıtlı olmayanların bu tip ulusal yarışmalara alınmasına bir kıstas getirilmeli, örneğin ayrı bir dalda yarıştırılıp onlar desteklenebilir, bu kafayla ancak kendi ayaklarına kurşun sıkmış oluyorlar. Samanlık yanıyor fareye de kalmıyor. Bu üretimleri aşağılamak için yazmıyorum bunları, yalnızca bu gidişatın sağlıksız olduğunun altını çiziyorum.




Bülent Pelit



Türk Sinema Endüstrisinde ne zaman gidişat iyi diyorduk da bir anda sağlıksıza döndü ?! Filmleri için beş kuruş para bulamayan bağımsız yapımlar yükleme yapınca uğruna para harcanan yapımlarmı kıymete binmiş ? Nitelik diyoruz da neyin niteliği ... herşey birbiriyle çelişiyor adam yatırıyor 50 bin tl bana altın portakalda 350 bin tl kazandıracaksın umuduyla film yaptırıyor ... ortada ne estetik kaygı ne sanatsal kaygı ne de bir formsal kaygı var ... endüstri ki ne endüstri film film olmaktan çıkmış meta haline dönmüş festivallerde pazarlara. Gerçek filmciler ne olacak sanatı sanat için yapanlar ? Altın Portakal'a film göndermek çok iyi bir marifetmiydi ? Suç yine bağımsızlarda bu festivale film gönderenlerde.

Bahadır Karasu

0 yorum:

top