American Beauty


\

"Ya Göründüğün Gibi Ol Ya da Olduğun Gibi Görün"
Bu film için en uygun başlık bu olsa gerek.


American Beauty bugüne kadar aile kavramının en derinlemesine işlendiği film olarak sinema tarihinde önemli bir yere sahip.Gökdelenler arasında yaşanan aile bunalımlarını bu kadar sert bu kadar çarpıcı yansıtan başka bir film daha var mıdır bilmiyorum.Yönetmenimiz Amerikayı izlerken taktığımız pembe gözlükleri çıkartıp bu aile çatışmasına bizi çıplak gözlerle izleterek bir dehşete tanık ediyor.
Olağanüstü kişilik tahlilerinin yapıldığı insan psikolojinin derinlemesine işlendiği bu film aynı zamanda modern toplumlarda yaşanan yalnızlıklık mutsuzluk vb. bir çok konuyuda gündeme getiriyor.
Üç kişilik bir ailede cinsel bunalımlar yaşayan ve işinden atılan bir baba , işinde yükselebilmek için herşeyi yapabilecek bir anne ve sert bir ergenlik geçiren genç bir kızın dramı tüm çıplaklığıyla gözler önüne seriliyor.İşte bütün bu aile dramı Lester Burnhamın kızının arkadaşına aşık olmasıyla başlıyor.Annenin babayı aldatmasıyla devam ediyor ve genç kızın komuşunun oğlu Rickyle yakınlaşmasıyla doruk noktasına ulaşıyor.Askeri bir disiplinle yetiştirilmiş ve sürekli baskı altında tutulmuş Rickynin hayata bakış açısı ve felsefik konuşmaları bizi hayret içinde bırakıyor.Yanlışlıklar dolu bir hikaye , yine bir yanlış anlamayla uzun süre hafızalardan silinmeyecek bir finalle noktalanıyor.
99 yılında En İyi Film dahil olmak üzere 5 oscar alan ve bence sonuna kadar hak eden bu filme Kevin Spacey de sinema tarihine geçecek bir oyunculukla renk katıyor.Elerindekiyle mutlu olamayan bir aile dramını izlerken kendi yansımamızı da görebileceğimiz bir ayna görevi yapan bu filmi tüm sinemaseverlere tavsiye ediyorum. Son olarak ise Ricky'nin gay olduğunu düşünen babasının Lester'i öpmesi onu test etmek içinmiydi yoksa şu ana kadar saklamak zorunda kaldığı ve yanlış anlaşılma sayesinde açığa çıkardığı cinsel tercihimiydi, filmde ayrı bir püf noktası karar izleyiciye kalmış :)




Dipnot:Ve O Unutulmaz Poşet Sahnesi:

"Kar yağışına dakikalar kalan günlerden biriydi.
Hava elektrik yüklüydü.
Neredeyse duyabiliyordun.
Ve bu torba oradaydı.
Benimle dans ediyordu oynamam için yalvaran küçük bir çocuk gibi.
15 dakika boyunca.
İşte o gün fark ettim.
her şeyin ardında hayat vardı.
ve iyilik dolu, inanılmaz bir güç.
Korkmak için hiç bir neden olmadığına inanmamı istiyordu.
Hem de hiç. video, zavallı bir bahane, biliyorum.
Ama hatırlamama yardim ediyor.
Hatırlamaya ihtiyacım var.
Bazen öyle çok güzellik var ki dünyada.
Dayanamayacağımı hissediyorum.
Ve kalbim içine kapanacak. “

0 yorum:

top