Avant-Garde Sinema Üzerine

 http://cinemawithoutborders.com/files.php?file=daliSpellbound_545434679.jpg

DİYELİM Kİ SADECE GERÇEKLİĞİN SINIRLARINI DENİYORDUM. NELER OLACAĞINI MERAK ETTİM. HEPSİ BU: SADECE MERAK. JIM DOUGLAS MORRISON, 1969.
Bir şekilde ‘sinema’ adını almış olan yaşam-tarzı [evet, bir sanatın çokça ötesinde] benim için hep ‘avant garde’ ön takısıyla beraberleşip; ‘avant garde sinema’ adına bürünmüştür, ya da ters bir anlamla ben, her sinema dediğimde ve ya ondan bahsettiğimde muhakkakki avant garde olandan yani –dahası- tek olan, aslolan sinemadan bahsetmişimdir. Deneysellik sadece sinema sanatının temel taşlarının mekanik sürecinde ve sonrasında; film çekimlerinde varolan –yaşayan- bir şey miydi, elbette ki değildi, varoluş; başladığı andan itibaren, öncesi ve ölümün getireceği sonralıkla ve yaşam sürüldüğü zaman dilimi boyunca, tamamı ile ve tüm anlamıyla bir deneysellik idi zaten.

top